Quantifier “niceleyici” olarak more önüne geldiği isimlere “daha çok, daha fazla” anlamı katar ve hem sayılabilir çoğul isimlerle hemde sayılamayan isimlerle kullanılabilir.
Örnekler
My mother has more time than my father
Annemin babamdan daha fazla vakti var
The new fuel prices will give more pain to car owners
Yeni yakıt fiyatları araç sahiplerine daha fazla acı verecek
Afro Americans have more children in the U.S.
Amerikada zencilerin daha çok çocukları var
Seçil buys every week more new clothes
Seçil her hafta daha fazla yeni kıyafet alıyor
1- Sayılabilen çoğul isimlerle birlikte more ‘un önüne “some,any,a couple of , dozens/hundreds, a few, a lot , lots of , many, plenty , several” gibi niceleyiciler gelebilir.
I bought some more eggs for this week
Bu hafta için biraz daha yumurta satın aldım
Hundreds more people are waiting in front of German consulate every day for immigration
Her gün yüzlerce daha fazla insan göç etmek için Alman konsolosluğunun önünde bekliyor
Smoking cigarettes has many more effects beside long cancer
Sigara içmek akciğer kanserinin yanında bir çok etkiye sahiptir
Our teacher has punished a few more kids today
Öğretmenimiz bugün bir kaç çocuğa daha ceza Verdi
2- Sayılamayan isimlerlede more kullanıldığında more’un önüne “some/any/, a bit , hardly any, a little, a lot, lots, much, plenty” gibi niceleyiciler gelebilir.
Police will need a bit more information to solve this crime
Polisin bu cinayeti çözmesi için biraz daha bilgiye ihtiyacı var
I don’t eat any more candies
Artık şekerleme yemiyorum
I need a little more money to buy an computer
Bilgisayar almak için biraz daha paraya ihtiyacım var
We drink much more tea in Turkey
Biz Türkiyede çok daha fazla çay içiyoruz